 |
| 2025 Yılında Aşk mı? Yoksa Delice Sevda mı? |
2025 Yılında Aşk mı? Yoksa Delice Sevda mı?
Zirkon denilen değerli kıymetli bir taşı hiç gördünüz mü? Tam ve hamimi bir elmasa benzer. Farkını söyleyebilir misiniz? Evet, aralarında çok mühim fark var.
Aşk ta zaman faktörüne baktığımızda Aşk’ın zaman istediği şüphesizdir. Evvelden ne olacağını kestiremezsiniz. Bir tohumu ekip sabaha kadar büyümüş bir bitki olmasını ümit etmeniz, sizi hayal kırıklığına uğratacaktır. Büyümesi ve güzel bir şekilde çiçek açması için zaman, itina, özen göstermemiz ve her şeyden önce sabır göstermemiz gerekmektedir. Aşk da böyledir. Delice sevdanın da sonradan aşka dönmeyeceğini söyleyemeyiz.
Aşka sebebiyet verecek her türlü imkân mevcut olabilir. Fakat aşkın samimi ve cesaretli bir münasebete bürünmesi lazımdır. Bir ressamın elinde en kaliteli ve pahalı boyu malzemeleri bulunabilir ama onları resme dönüştürmek için kullandığı tabloya rastgele serpiştirmesi beklenemez. Aksi halde ortada güzel bir resimden ziyade karmakarışık bir eser ortaya çıkması muhtemeldir. AŞK MI DELİCE SEVDA mı işte bu makalede bunu anlatmaya çalışacağız.
Bu yüzden aşk da zaman faktörü çok önemlidir. Bu sebepten dolayı aşka gereken zamanı vermemizi gerekmektedir. Delice sevda sabırsızdır, hissiyatın zaman tecrübesine tahammülü olmadığından delice sevda hiçbir şeyi bekleyemez. Mesela güzel bakışlar sadece delice sevdayı tahrik eder. Fakat bunlar bir aşkı yalnız başına canlı tutmaya kâfi değildir.
Dört direk bir çadırı tuttuğu gibi bir direk alınırsa çadır çöker. Aşkın devam edebilmesi için karşılıklı alakanın köklerine, hakiki şahsiyet hürmetine ve genel olarak birçok şeyleri paylaşma kabiliyetine ihtiyacı vardır. Hâlbuki delice sevdanın sadece sinsi cazibeye ve onu tahrik edebilmek için arzulu düşünceye ihtiyacı vardır. Çabuk seyreden hayaller gibidir aynı.
Delice sevda da fiziki faktörler son derece mühimdir. Bu faktör aşkta da önemli olmakla birlikte yegâna tek olan faktör değildir. Güzel bir çehre bir insanın gözünü ve görünüşünü karartabilir. Fakat sadece fiziki cazibeye dayanan bir arzunun nu kadar kuvvetli olursa olsun, uzun müddet sürmeyeceğine emin olabilirsiniz. Bir müddet sonra geçer yani geçicidir.
Delice sevdanın, hayal ve gececi hazlar üzerine kurulduğundan ömrü kısadır. Çünkü temeli kötü malzeme olan deniz kumundan yapılmış gibidir. İşte bu sebeplerle ki aşk delice sevdadan daha uzun ömürlü olur. Cinsi faaliyetleri ve delice sevdalı dönemleri sona eren ihtiyar çiftlerin birbirlerini sevmeye devam etmelerinin sebebi de bu olsa gerek.
2025’te Aşk: Akıllı Evler mi, Akıllı Kalpler mi?
Aşk, insanlığın kadim sorusu… Peki 2025’te bu duygu, algoritmaların gölgesinde mi yaşanacak? Yapay zekanın "ideal eş" önerdiği, sanal gerçeklikte buluşmaların normalleştiği bir dünyada, delice sevda hâlâ bir isyan çığlığı olarak kalabilir mi?
Bilim, aşkı "nörokimyasal bir denklem" olarak çözmeye çalışırken, gençler arasında dijital detoks trendi yükseliyor. Tinder’ın yerini "göz göze buluşma" etkinlikleri alıyor. Peki neden? Çünkü insan, dokunamadığı sevgiyi "eksik" hissediyor.
Ancak 2025’in en büyük paradoksu şu: Hem bağımsızlık hem aidiyet arzusu! İstatistikler, evlilik yaşının 35’e çıktığını gösterirken, aynı zamanda "ölümüne aşk" hikayeleri sosyal medyayı süslüyor. Belki de insan, makinelerle kuşatıldıkça, gerçek tutkuyu daha çok özlüyor…
Peki ya siz?
2025’te aşkı bir "veri seti" olarak mı yoksa "kalbin kaosu" olarak mı tanımlayacaksınız? Cevap, belki de şu soruda gizli: "Sevmek, kontrol etmek mi yoksa teslim olmak mı?"