 |
| Maziden Kalma Vazgeçilmez 10 Çocuk Oyunu |
Eskiden mahalle kültürünün daha yaygın olduğu dönemlerde hemen her sokakta 7-12 yaş aralığındaki çocuklar çeşitli oyunlar oynardı. Şimdiki z kuşağı ve sonraki nesil diye adlandırdığımız nesil ise apartmanların verdiği rahatsızlık sebebi ile mahalle oyunları yerine bireysel dijital oyunlar oynamak zorunda kalmaktadır. Bu makalede 7 Yaşındaki Bir Çocuk Gibi Düşünerek Bizim çocukluğumuzda oynadığımız unutulmaz ve vazgeçilmez 10 çocuk oyununa yer vereceğiz.
(toc) #title=(İçindekiler)
Maziden Kalma Vazgeçilmez 10 Çocuk Oyunu
Makaleye çocukça bir giriş yaparak başlayalım. Selam! Benim adım Efe, şimdilerde yaşım oldukça büyük ancak 7 yaşındayken oynadığımız DÜNYANIN EN HARİKA çocuk oyunlarını sizlere anlatacağım! Okuldan eve koşar koşmaz başladığımız, mahalledeki herkesin katıldığı, bazen annemin "Sesi̇ni̇zi̇ kesi̇n!" diye bağırdığı ama bizim yine de deli gibi eğlendiğimiz oyunlar bunlar. Hadi gelin, sırayla tanıyalım!
1-Körebe (Ama Biz Buna "Karanlık Kovalayıcı" Diyoruz
Gözler bağlı, etrafta çığlık çığlığa koşuşturma… En iyi saklanma yeri mi? Tabii ki komşunun çamaşır sepetinin arkası! Ama gözleri bağlı olan arkadaşın seni bulunca "Aaaa burdaymışşş!" diye gülme garantili.
2. Yakar Top (Yanmayan Kalmasın!)
"Takım olmak" ne demek bilir misin? İşte bu oyun tam onu öğretiyor! Top bize geldiğinde "Ateş et, ateş et!" diye bağırıyoruz. Bir kere top bana çarpmıştı, kollarımı açıp "Uçak gibi yandım!" diye takla atmıştım. Herkes gülmekten yere yatmıştı.
3. Legolar (Hayal Et, Yap, Yık, Tekrar Yap!)**
Annem "Legoları topla!" diye kızıyor ama ben onlarla NASA’ya roket yapıyorum! 🤫 En sevdiğim: Önce bir araba yapıp sonra üstüne dev bir dinozor eklemek. "Bu neee?" diyenlere "Dino-mobil!" diyorum.
4. Misket Savaşı (Cam Kürelerin Krallığı)
Şimdiki çocukların hatta gençlerin bile ilk olarak Squid Game dizisinde gördüğünü düşündüğümüz ve çocukluğumuzun en sevilen oyunu. Okul kantininde 1 liraya 5 tane alınan o renkli cam toplar. En büyük başarısızlığım tüm misketlerimi ütülmek yani rakip oyuncuya kaptırmak.
5. Müzikli Sandalye (Sandalyeye Otur, Yoksa…)
Doğum günlerinin olmazsa olmazı! Müzik durduğunda sandalyeye çakılıyorsun ama bazen itişip kakışınca arkadaşınla aynı sandalyeye oturuyorsunuz. "İkimiz de kazandık!" diye diretiriz, sonra kavga çıkar… Ama 5 dakika sonra barışırız.
6. Puzzle (Annem "Sabır İşi" Diyor, Biz "Sihir" Diyoruz)
100 parçalı puzzle’ı ablamla yaparken "Bu mor parça gökyüzüne mi ait yoksa denize mi?" diye tartışıyoruz. Bitirdiğimizde anneme koşup "Bak, dünyayı kurtardık!" diye hava atıyoruz.
7. Su Balonu Savaşı (Islanmak Serbest!)
Yazın 40 derecede plastik şişmeleri doldurup birbirimize fırlatmak… Babam "Aman dikkat!" dese de hedef hep onun kafası oluyor. En komiği: Patlamayan balonu alıp gizlice buzdolabına koymak. 😂
8. Seksek (Zıpla, Düşme, Kazan!)
Özellikle kızlrın tercih ettiği bu oyun oldukça meşhurdu. Sokakların hemen hemen her boşluğunda seksek oyun alanı çizilirdi. Kaydırmalı taşşlar çok önemliydi. Tebeşirle yere çizdiğimiz renkli kutular… Ayağım taşın üstünden kayınca "Hile yaptın!" diye itiraz ederler. Ama ben "Taş uçtu!" deyip kendimi kurtarırım.
9. Kutu Oyunları (Candy Land’de Kaybolmak)
Abur cubur diyarında ilerlerken "Şeker perisi seni yakalarsa eriyorsun!" diye korkuturuz. En sevdiğim an: Rakibimin pembe bulutlara takılıp kalması. "Hahaha, sen donduun!"
10. Rol Yapma Oyunları (Dünya Bizim Sahnemiz)
"Ben astronotum, sen uzaylı!" deyip karton kutudan roket yapmak… Bir keresinde kardeşimle "okulculuk" oynarken gerçekten ödev yapmıştık. Annem şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı!
Biz 7 yaşında en çok **güldüğümüz, koştuğumuz ve "bir daha oynayalım!" diye tutturduğumuz** oyunları seviyoruz. Kuralları esnetiriz, hayal gücü ekleriz, bazen kavga ederiz ama asla vazgeçmeyiz. Siz hangisini oynardınız?
Bu listeyi yaparken aklıma gelen ilk 10 şeyi karaladım. Bu oyunlara ek olarak halen çocukların vazgeçmediği sokak ve mahalle maçları gibi bir çok oyunu dahil edebiliriz. Kovboyculuk gibi bir çok çocuk oyunu zaman zaman oynardık. Hey gidi günler heyyy. Şimdiki çocuklar ise oyun oynamak için alan bulamıyor alan bulsalar arkadaş bulamıyor arkadaş bulsalar ebeveynler gönül rahatlığı ile onları dışarı yollıyamıyor.