![]() |
Yalı Çapkını Dizisinde İsmi Geçen EKala-i Füsus-Yüzük Kalesi |
Yalı çapkını dizisi bugün yayınlanan son bölümde ismi geçen kale izleyenler tarafından oldukça merak edildi. Dizi karakterlerinde Seyran'ın sesi ile anlatılan kale ve kale hakkındaki rivayet bu kalenin araştırılmasına sebep oldu. Peki dizide ismi geçen Ekala Füsus Kalsei Nerede Nasıl Gidilir İşte detaylar ve kale hakkında bilgiler.
Yalı Çapkını Dizisinde İsmi Geçen EKala-i Füsus-Yüzük Kalesi
Özellikle konumu, bölgedeki askeri ve ticari yolları kontrol etme açısından büyük bir avantaj sağlamıştır. Bu nedenle, kale sadece bir savunma noktası değil, aynı zamanda bir kültürel buluşma noktası olmuştur. Ziyaretçiler, kale içerisindeki kalıntılarla geçmişin izlerini keşfederken, aynı zamanda bu eşsiz mirasın korunması gerektiğini de düşünmelidirler.
EKala-i Füsus-Yüzük Kalesi Nerede, Nasıl Gidilir?
EKala-i Füsus-yüssük kalesi Gaziantep ilindedir. tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir noktadır. Bu etkileyici yapı, Türkiye'nin gizli kalmış cennetlerinden biridir. Kalenin bulunduğu bölgeye ulaşım oldukça kolaydır. Özel araçla veya toplu taşıma ile muhteşem manzaralar eşliğinde bu büyüleyici yere gidebilirsiniz.
Gaziantep Kalesi: Tarihin İzinde Bir Mimari Harikası
Gaziantep Kalesi, Türkiye’nin en görkemli ve sağlam kalan kalelerinden biri olarak, hem ihtişamlı duruşu hem de binlerce yıllık sırlarla dolu tarihiyle şehir merkezinde dikkat çeken bir noktada yükselir. Alleben Deresi’nin güney kıyısında, yaklaşık 25 metre yükseklikteki bir tepede konumlanan bu yapı, adeta zamana meydan okuyarak ziyaretçilerini büyülüyor.
Kökeni ve Tarihsel Gelişimi
Kalenin tam olarak kimler tarafından inşa edildiği bilinmese de, üzerinde bulunduğu höyüğün geçmişi 6.000 yıl öncesine, Kalkolitik Çağ’a kadar uzanıyor. MS II-III. yüzyıllarda bölgede “Theban” adlı küçük bir yerleşim olduğu biliniyor. Arkeolojik verilere göre, Roma döneminde gözetleme kulesi olarak kullanılan yapı, zamanla genişletilerek bugünkü formunu Bizans İmparatoru Justinianus döneminde (MS 527-565) almış. İmparator, “Kaleler Mimarı” unvanıyla anılarak surları güçlendirmiş, kemerli galeriler eklemiş ve kulelerle çevrili bir savunma sistemi oluşturmuş. Günümüzde 12 kulesi ayakta olan kalenin, Evliya Çelebi’nin aktardığı 36 burçtan geriye kalanlar ise dış surlarda kaybolmuş izler olarak tarihe karışmış.
Mimari Detaylar ve Savunma Sistemi
Kale, düzensiz dairesel formuyla çevresindeki derin hendek ve köprüyle dikkat çeker. Ana giriş kapısından içeri girildiğinde, üst kata çıkan yolun yanı sıra dehlizlere ve odalara açılan gizemli bir labirent sizi karşılıyor. Kalenin altında yer alan su kaynağı, kuşatmalar sırasında hayati bir rol oynamış olmalı. Memlükler, Dulkadiroğulları ve Osmanlılar döneminde defalarca restore edilen yapıda, Kanuni Sultan Süleyman’ın 1557’de eklettiği kuleler ve köprü, kitabelerle belgelenmiş.
Arkeolojik Keşifler ve Restorasyon
1989’dan bu yana süren kazılarda, Osmanlı hamamı ve 2000 yılında ortaya çıkarılan bir cami kalıntısı gibi önemli yapılar keşfedildi. Hamamın buhar odası, kanallı tasarımıyla dönemin mühendislik zekasını yansıtırken, dikdörtgen planlı cami ise Osmanlı mimarisinin sadeliğini taşıyor. 2002’den beri devam eden çalışmalarda ise Erken İslam, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait seramikler, sikkeler, demir gülleler ve hatta pipo parçaları bulundu. Yakında başlayacak hendek kazılarıyla, kalenin savunma sistemine dair daha fazla ipucu elde edilmesi bekleniyor.
Efsanelerle Örülü Bir Tarih
Halk arasında “Kala-i Füsus” (Yüzük Kalesi) olarak da anılan yapı, adını ilginç bir efsaneden alıyor. Rivayete göre, kaleyi inşa ettiren zengin bir kadın, tüm masrafları karşılamak için değerli yüzüğünü satar. Bu fedakarlık, kaleye “Yüzük Kalesi” adını kazandırır. Bir diğer efsanede ise aynı kadın, ölüm gerçeğiyle yüzleşince inşaatı yarıda bırakır ve “Bırakın kale yarım kalsın!” der. Bu hikayeler, Gaziantep Kalesi’ni yalnızca taşlardan değil, insan hikayelerinden örülü bir mirasa dönüştürüyor.
Restorasyon çalışmalarıyla çevresi düzenlenen, galerileri temizlenen ve surları güçlendirilen kale, Gaziantep turizminin gözdesi haline geldi. Şehrin kalbinde, tarih meraklılarını ve macera arayanları bekleyen bu anıt, her köşesinde farklı bir medeniyetin izlerini taşıyor. Gaziantep Kalesi, geçmişin sessiz tanığı olarak, ziyaretçilerine zaman yolculuğunun kapılarını aralıyor.